Ayrılık da hastalık gibi yaşanır. Hani kimi ateşli hastalıklar vardır; sabahları daha iyi kalkar, gündüzleri iyileştiğini, hallettiğini sanırsın. Akşam indiğinde yeniden ateşin yükselir, gözlerin kararır; özlersin, çok özlersin. Sandığın kadar halledememiş olduğunu anlarsın, ateşin sürüyorsa hiç halledemediğini düşünmeye başlarsın. Sonra ertesi gün gene aynı şey olur, sabah bir armağan gibi hafif gelir, sonra yine akşam iner. Ateş. Kor. Bir süre böyle devam eder bu. Kimi zaman iyileşirsin, kimi zaman çaresizliği unutmak sanırsın, kimi zaman artık hiçbir şey sanmayacak kadar kapılırsın gündelik hayatın akışına.
Aşk bazen acısız, ağrısız yıllarca durur aynı yerinde.
Acısı geçeni, geçti sanırsın.
Not: Uzun aranın tek sorumlusu 1 haftadır vücudumda dolaşan zehir. O gitti, ben geldim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder